Islah Talebinin Sözlü ya da Yazılı Olarak ileri sürülebileceğine ilişkin Yargıtay HGK Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 25.06.2025 tarihli ve 2024/91 E., 2025/398 K. sayılı kararı “Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki itirazın iptali davasına konu icra takibinde, davalı takip borçlusu tarafından icra takibine yapılan itirazın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, bir yıllık hak düşürücü sürenin davanın açıldığı 25.12.2015 tarihinden başladığı konusunda mahkeme ve Özel Daire arasında ihtilâf bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla bir yıllık hak düşürücü süre hem mahkeme hem de Özel Daire tarafından davanın açıldığı 25.12.2015 tarihinden başlatılmıştır. Uyuşmazlık davacı takip alacaklısı tarafından yapılan ıslahta, beyanda bulunulan 05.12.2016 tarihinin mi, yoksa ıslah harcının yatırıldığı 02.01.2017 tarihinin mi esas alınacağından ve ıslahın bir yıllık hak düşürücü süre içinde yapılıp yapılmadığından kaynaklanmaktadır. Yukarıda ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere HMK’nın 177/3. maddesi gereğince ıslah sözlü ya da yazılı olarak yapılabilir ve davacının talebini açıklayarak dava değerini arttırdığını sözlü veya yazılı olarak bildirdiği anda yapılan ıslah geçerlidir ve hukuki sonuç doğurur. Somut olayda davacı vekili 05.12.2016 tarihli celsede alınan beyanında itirazın kısmen değil tamamen iptalini istediklerini belirterek eksik harcı tamamlamak için süre talep etmiş, davacının bu beyanı mahkemece duruşma tutanağına yazıldıktan sonra davacı tarafa takip konusu alacağın toplam tutarı olan 112.592,33 TL üzerinden eksik harcı tamamlaması için bir ay kesin süre verilmiş, mahkemece verilen süre içinde davacı tarafından 02.01.2017 tarihinde ıslah harcı yatırılmıştır.”
*Karara lexpera.com.tr adresinden erişim sağlanmıştır.
