Pazartesi - Cuma | 09:00 - 18:00

GSM

0544 722 39 40

iletişim

bilgi@acarumut.av.tr

Yargıtay 3. HD., E. 2018/4832 K. 2019/9284 T. 26.11.2019

Davacı, davalı tarafından yapılan ihaleyi kazanarak, 14.06.2011 tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile yıllık 52.000TL kira bedeli taşınmazı kiraladığını, yıllık kira bedelini ödediğini, taşınmazı kullanmakta iken
İstanbul Valiliği Defterdarlık Anadolu Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı tarafından; dava konusu taşınmazda 1 yıl 6 ay 11 günlük süreyle fuzuli şağil olduğu gerekçesi ile 158.206,31 TL ecrimisil tahakkuk ettirildiğini, ecrimisil ihbarnamesine itirazda bulunduğunu, itirazın reddedildiğini, davalı … Belediyesinin yetkisi olmadığı halde taşınmazı ihaleye çıkardığını belirterek, davacıdan haksız olarak tahsil edilen 52.000TL kira bedelinin 13.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı; … Belediyesi ile Maliye Hazinesi arasında yapılan protokolde yer alan haklarına istinaden davacının kullandığı yerin davacıya ihaleyle kiraya verildiğini, idarenin söz konusu yeri protokolün yürürlükte olduğunu düşünerek kiraya verdiğini, ihale sürecinde ve sonrasında dava dışı Maliye Hazinesi ile protokole
ilişkin bir anlaşmazlık bulunmadığını, protokol süresinin bittiğinin Belediyeye bildirildikten sonra davacıdan kira bedeli alınmadığını, davacının ecrimisil talebinden sonrada sözleşmeyi fesih etmediğini, Belediye tarafından açık teras alanı 192 m2, kapalı kullanım alanı 190 m2 olmak üzere toplam 382 m2’lik alanın kiralandığını, davacının kiralanmamış 50 m2’lik alanı kullanarak fazladan gelir elde ettiğini, ecrimisil ihbarnamesine konu alanın toplam 432 m2 olduğunu, İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 2013/644 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 52.000TL kira bedelinin ödeme tarihi olan 13.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer
temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının ecrimisil alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Taraflar arasında kira sözleşmesi gereği kiralananın davacıya teslim edildiği, kira parasının davalı tarafından tahsil edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiraya verenin sözleşmeye konu şeyin
maliki olması zorunlu değildir. Kira sözleşmesi feshedilmediği veya sözleşmenin iptali davası açılmadığı sürece geçerlidir. Ancak bir üçüncü kişinin kiralanan üzerinde, kiracının hakkıyla bağdaşmayan bir hak ileri
sürmesi durumunda kiraya veren, söz konusu hukuki ayıbı gidermek ve kiracının bu yüzden uğradığı zararları tazmin ile yükümlüdür. Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309)
maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiraya verenin tekeffülü altındadır. Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı talep edilmiştir. Bu durumda davacı, zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebilir. Ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Ne var ki davacı bu dava ile kira sözleşmesinin feshini değil, talep edilen ecrimisilin ve davalıya ödediği kira bedellerinin tahsilini istemektedir. Davacı, ödediği ecrimisili, kira bedellerini aşmamak kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren talep edebilir. Burada davalının borcu
sebepsiz iktisaptan değil kira sözleşmesinin feshedilebilir olmasından kaynaklanmaktadır. Davalı Belediyenin sorumluluğu aldığı kira bedelini geçmemek üzere kiracı davacının ödediği ecrimisil parası ile sınırlıdır. Bu
durumda; Mahkemece ecrimisil ödemelerine ilişkin belgeler de dosyaya getirtilerek davacının ödediği ecrimisil bedelini geçmemek kaydıyla ecrimisil dönemine isabet eden kira bedelinin iadesine karar verilmesi
gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı taraf yararına HUMK’nın 428. maddesi gereğince
BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

*Karar lexpera.com.tr adresinden alınmıştır.