Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 2010-10878 Esas 2010-14034
(Karar Tarihi : 13.09.2010)
Davacı kadının, ayrı yaşamada haklı olmadığının anlaşılmasına göre; mahkemece, kadının tedbir nafakası isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine, Ancak, Türk Medeni Kanununun 327/1. maddesi gereğince; ana babanın küçük çocuğun bakım, eğitim ve korunması için gerekli giderlerini karşılamakla mükellef olmasına ve müşterek çocuk N____’in fiilen davacı anne yanında bulunduğunun anlaşılmasına göre; davacı anne yanında bulunan çocuk için nafakaya hükmedilmesi gerekirken “davacı kadının ayrı yaşamada haklı olmadığından bahisle” küçük için istenen tedbir nafakasının da reddine karar verilmesi doğru değildir. |
Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Karar: Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalı eşin evlilik birliği içinde kendisine düşen vazifeleri yerine getirmediği gibi davacı eşe fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek, davacı ve müşterek çocuk için ayrı ayrı 200 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davalının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davada, ayrı yaşamada haklılık iddiasına dayalı davacı (kadın) ve müşterek çocuk için tedbir nafakası istenilmiştir.
Dosya kapsamından; davacı kadının, ayrı yaşamada haklı olmadığının anlaşılmasına göre; mahkemece, kadının tedbir nafakası isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine,
Ancak, Türk Medeni Kanununun 327/1. maddesi gereğince; ana babanın küçük çocuğun bakım, eğitim ve korunması için gerekli giderlerini karşılamakla mükellef olmasına ve müşterek çocuk N____’in fiilen davacı anne yanında bulunduğunun anlaşılmasına göre; davacı anne yanında bulunan çocuk için nafakaya hükmedilmesi gerekirken “davacı kadının ayrı yaşamada haklı olmadığından bahisle” küçük için istenen tedbir nafakasının da reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.