Boşanma Halinde Velayet Hakkına Sahip Olan Anne, Çocuğuna Kendi Soyadını Verebilir mi?
Velayet, çağdaş hukuk sistemlerinde anne ile babaya tek başlarına yahut birlikte kullanabilecekleri bir hak ve görev olarak verilmiştir. Soybağına dayanan velayet, ergin olmayan çocuklar üzerinde veyahut ergin olup kısıtlananlar üzerinde hem kişisel hakları hem malvarlığı hakları üzerinde kullanılan yetkileri kapsamaktadır. Böylelikle velayeti, çocuklar üzerinde bakım ve koruma sağlama ve onların çeşitli yönlerden yetiştirilmeleri amacıyla anne ile babanın, çocukların şahıs ve malvarlıkları üzerinde hak sahibi bulundukları yetki ile ödevler topluluğu olarak tanımlamamız mümkündür.
Evliliğin boşanma ile sona ermesi ve velayet hakkının anneye bırakılması halinde çocuk ile anne arasında soyadının farklı olması sorunu ortaya çıkmaktadır. Zira ülkemizde kadın evlenme ile kocasının soyadını taşımaya başlamaktadır. Kadının soyadı sorunu öteden beri tartışılagelmekte olup kadınlar artık kocalarının soyadı önünde kendi soyadlarını kullanabilseler de kimlik kartlarından diplomalara, pasaporttan avukatlık tabelasına kadar pek çok alanda yapılması gereken değişikliklerle ilgilenmek zorunda kalmaktadırlar.
Evlenme ile kadının kocanın soyadını taşıması ve boşanma halinde velayeti anneye bırakılan müşterek çocuğun aile soyadını taşımaya devam etmesi cinsiyet ayrımcılığı olarak göze çarpmaktadır. Boşanma halinde kadın artık aile soyadını (kocanın soyadı) taşıyamayacak olmasına rağmen TMK’nın 321. maddesine göre çocuk ailenin soyadını taşımaya devam edecektir. Anayasa Mahkemesi 08.12.2011 tarihinde Soyadı Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen ve soyadı seçme vazifesinin evliliğin reisi olan erkeğe ait olduğu şeklindeki düzenlemeyi “Eşler, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumdadırlar. Erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmaması, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğurur.” şeklindeki gerekçe ile iptal etmiştir. Akabinde Anayasa Mahkemesi 2013/9880 No’lu bireysel başvuruya ilişkin 11.11.2015 tarihli Genel Kurul Kararında, boşanma davası sonrasında velayet hakkı kendisine bırakılan annenin, çocuğunun soyadını değiştirme talebiyle açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ve cinsiyete dayalı farklı bir muamelenin ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirildiğinin altını çizmiştir. Anayasa Mahkemesinin emsal nitelikteki bu kararları eşler arasındaki eşitliğin sağlanmasına katkı sağlamış olup velayet hakkı kendisine bırakılan anneler aile mahkemelerinde açacakları dava ile velayet hakkını elinde bulundurduğu çocuğuna kendi soyadının verilmesini talep edebileceklerdir.